Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | yol gösterme | guidance i. | ||
This has been unequivocally confirmed by the wise men, from whom we received clear guidance. Bu durum, bize açık bir şekilde yol gösteren akil adamlar tarafından kesin bir dille teyit edilmiştir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | yol gösterme | pilotage i. | ||
Genel | yol gösterme | leading i. | ||
Genel | yol gösterme | egis i. | ||
Genel | yol gösterme | helmage i. | ||
Genel | yol gösterme | ducture [obsolete] i. | ||
Politics | ||||
Siyasal | yol gösterme | guiding i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yol gösterme muhtırası | guidance memorandum i. |
Genel | yol gösterme gayesi bulunmayan | directionless s. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | işçiye yol gösterme | employee guidance i. |
Ticaret/Ekonomi | mesleki yol gösterme mülakatı | vocational counseling interview i. |
Ticaret/Ekonomi | mesleki yol gösterme mülakatı | vocational guidance interview i. |
Politics | ||
Siyasal | politikalar konusunda yol gösterme | policy guidance i. |
Marine | ||
Denizcilik | gemileri limanlara sokup çıkarmada yol gösterme yetkisine sahip kimse | pilot i. |
Geography | ||
Coğrafya | yol gösterme amaçlı işaret lambalarının yakıldığı tepe | beacon i. |
Military | ||
Askeri | yol gösterme telsiz istasyonu | homer station i. |
Askeri | yol gösterme telsiz istasyonu | homing station i. |